Dr. Martenslar Geri Döndü



Bir zamanların efsanesi olan -aslında modası hiç geçmeyen- Dr. Martenslar geri döndü.Uzun,kısa,topuklu,düz ve rengarek,desen desen envayi çeşit modeli bulunan Dr. Martensların rahat ve sıcak tuttuğu da söyleniyor.-Tabi bunun tam tersini iddia eden bir kesimde mevcut.-




Geçen sene Yohji Yamamoto tasarımlarıylada beğeni toplayan markanın yeni koleksiyonuda bayağı renkli.




Agyness Deyn,Johnney Depp,Cory Kennedy ve Lindsay Lohan de Dr. Martens giyenler arasında.








Posted by pansy 07:45 12 yorum  



twenty8twelve


Miller kardeşler yeni koleksiyonları için çok heyecanlı. Üstelik uzun bir süre sonra da değil, 2009 Şubat'ta Londra moda haftasına görecekmişiz kendilerini. Sienna'ya yabancı değiliz ama ben kızkardeşinin de bu kadar yetenekli olduğunu, hatta 8 yaşındayken kurşun kalemlerini kullanarak örgü örmeye başladığını da bilmiyordum. İşte mini bir röportaj

Posted by Anonymous 13:14 0 yorum  



Lanvin for Acne

Alber Elbaz'ın Lanvin için yaptığı nefes kesen tasarımlarına tüm moda dünyası hayran kalmıştı. Önümüzdeki perşembe ise; Alber'in İsveçli denim markası Acne ile ortaklaşa tasarladığı koleksiyonu satışa sunulacak. 28 parçadan oluşan bu koleksiyon, Lanvin'in klasik tarzını ve kusursuz kesimlerini, Acne'nin modernliği ve dayanıklılığı ile harmanlayıp moda severlere sunuyor. İtalyan ve Japon kumaşlarından yapılmış ve az işlenmiş olan denim; doğallığı ile bir kez daha beğenimizi kazanıyor.

Koleksiyondan gözümüze çarpan parçalar ise, bol kesimli, geniş yakalı, taşlarla süslenmiş kısa trençkotlar, smokin ceketler, kemerle ve büyük düğmelerle detaylandırılmış ceketler, montlar ve tabii ki düz kesim denimler..

Koleksiyon genel olarak daha çıkmadan büyük beğeni topladı. Ah bir de denimlerin paçalarını kıvırmasa, hiç güzel durmuyor maalesef! İşte koleksiyondan parçalar:

Posted by Otto 15:11 1 yorum  



Jeremy Scott for Adidas Originals





Sürekli alışveriş yaptığım markaları sevdiğim tasarımcılarla birlikte çalışması beni gerçekten mutlu ediyor. Adidas 'Adidas Orginals' koleksiyonu için bu sezon Jeremy Scott'la anlaşmış. Jeremy'nin uçuk tasarımları Orginals koleksiyonu ile birleşince gerçekten dikkat çekici olabilir. 1 Şubat'dan itibaren satışa sunulacak bu parçalar Adidas Orginals mağazalarında satışa çıkacak. Gerçi Orginals koleksiyonun internetteki kataloglarına bakıyoruz bir de ülkemizde satılanlara, Jeremy'nin tasarımlarının ne kadarını görüp de alabiliriz açıkçası bilemiyorum.

Posted by issue 19:36 1 yorum  



Ey-Men!

"Kendi ifadesine göre erkek modası hakkında yazan tek erkek Eymen Topçuoğlu. Ayrıca da en genci, henüz 18 yaşında imiş çünkü." -Yeşim Çobankent (Hürriyet)

Hürriyet'te bu yazıyı okuduktan sonra, biz erkeklere bu iyiliği yapan kim diye ve sonra onunla konuştum. Üstelik kendisine, blogu ve planları ile ilgili birkaç soru da sordum.


Öncelikle blogu açma nedenin neydi? Nasıl ortaya çıktı bu fikir?

İstediğim zaman, istediğim kadar kadın modası üzerine internetten pekçok blog ve kaynağa ulaşabiliyordum.. Ama gel gör ki ne zaman biz erkekler için gerek ilginç moda çekimleri olsun, gerek sezonun trendleri olsun, gerek modeller olsun bir takım verilere ulaşmak için ciddi anlamda efor sarfediyordum ve çoğu zaman sağlıklı bilgilere ulaşamıyordum.. özellikle blog konusunda. Evet, bir çok dergi var erkek modası üzerine ama blog çok farklı. Blog bir insanın kişisel zevk ve yorumlarını da barındırıyor. Dergi gibi yüzeysel değil. Ama hiç bir şekilde düzgün bir erkek moda bloguna ulaşamadım ve söylenmeyi bırakıp; "Madem ki, ulaşamıyorum hem kendim ulaşayım, hemde benim gibi bu konuda yakınanlara ulaştırayım" diye kurdum bu blogu. Tabii Melis Pekand'ın da yönlendirmesini gözardı edemem o da bana cesaret verdi.

Peki çocuklugunda nasıl biriydin? Moda ve fotoğrafçılıkla ilgilenmeye ne zaman başladın?

Küçüklüğümde elimde boyam, resim kağıdım eksik olmazdı. Tabii bunun annemin de ressam olmasında ki payı büyük. Yaş ilerledikçe resim kesmedi beni. 6 yaşımda piyano çalmaya başladım ama daha ilerleyen yıllarda müziğin de bana çok uygun olmadığını anladım. Tüm sanatsal etkinlikleri denedim. Evde amatör fotoğraf makinemle annemi, arkadaşlarımı, kardeşimi kendimce bir kurgu içinde model yapıyor, onlara kurguya göre kıyafet giydiriyordum ama o sıralar moda ve moda fotoğrafçılığından çok haberim olmadan yapıyordum. Ta ki fashion tv'de Caroline Trentini'yi görene kadar! Google'da kendisini ararken; modaya, tasarımcılara ve moda fotoğrafçılarına ulaştım. Ve asıl istediğimin moda olduğunun farkına vardım. Çünkü küçüklüğümden bu yana tüm denediğim sanatsal faaliyetleri moda fotografçılığında buldum.

"Eymen'in çalışmalarından birkaçı"

Son olarak, blogun için planların neler? Sanırım birkaç süprizin var bizler için.

Öncelikle önümüzde ki bir yıl içerisinde NY'da moda fotoğrafçılığı eğitimi alacağım. Tüm moda haftalarında backstage fotoğrafçılığı ve mutlaka Irina Lazareanu, Caroline Trentini ve Agyness Deyn ile bir çekim yapmak, daha sonra da pariste bir fotoğraf sergisi açmak istiyorum ama tabii bunların hepsi ütopik hayaller. Halihazırda yayınlanmayı bekleyen bir röportajım var. Fakat süpriz röportaj ve çekimlerimiz olacak tabii ki.

Eymen'e başarılar diliyorum. Ayrıca ben de bir erkek olarak yaptığı bu cesur davranış için tebrik ediyorum kendisini. Eymen'e ulaşmak için:
www.eymentopcuoglu.blogspot.com;


Posted by Otto 01:28 0 yorum  



How can you take a man seriously when his last name is van Assche?



Dior Homme'un AW08/09 koleksiyonuna ait hayatımda gördüğüm en iğrenç kumaş parçası olan şalvarımsı pantolonu bu ay hem i-D, hem Dazed & Confused, hem de çeşitli moda bloglarında gördükten sonra burada bahsetmeden edemedim. Kris van Assche bu kadar korkunç bir hatayı neyin kafasıyla yapmış, böyle bir "şey"i tasarlarken ne düşünüyormuş ya da hangi insan bunu ayılıp bayılarak giyer bilemiyorum. Tek bildiğim şey bu pantolonun bir an önce moda tarihi sayfalarından silinmesi gerektiği ve Hedi Slimane'in ne kadar muhteşem bir insan olduğu.

Posted by zerofeelings 15:23 1 yorum  



Celebrity Tote Bags for World AIDS Day




Kiehl's ve Terrence Higgings Trust'ın Selfridges işbirliğiyle 6 ünlüye tasarlattığı çantalar, 22 Kasım-1 Aralık (Dünya AIDS Günü) tarihleri arasında eBay'de açık artırmayla satılıyor.

Ben en çok Petra Nemcova'nınkini beğendim (sağ alttaki).

Posted by zerofeelings 15:15 0 yorum  



Gucci Loves Charity

Gucci, UNICEF yararına yaptığı 4. kampanya ile yeni koleksiyonundan elde ettiği gelirin %25'ini UNICEF'e bağışlayacak. Koleksiyon Gucci amblemli, kalp dövmeli beyaz çantalardan oluşuyor. Kampanyanın yüzü ise Rihanna.

Posted by zerofeelings 15:03 0 yorum  



Money,money

Dünya ekonomik kriz ile sarsılırken, Maison Martin Margiela tasarladığı ayakkabı ile geçtiğimiz ay sonunda dikkatleri üzerine çekti. Her zaman aykırı ancak; aynı zamanda avangart tasarımları ile bilinen Maison, bu tasarımı ile yeni bir akım başlatabilir gibi görünüyor.

Çoğu insanın gereksiz bulduğu bu ayakkabı hakkında siz ne düşünüyorsunuz? "Hot or not?"
ve diğer Martin Margiela tasarımları için;

www.martinmargiela.com

Posted by Otto 18:22 3 yorum  



Lacoste Sonbahar-Kış Koleksiyonuna ait bu çizmeler sizce de çok güzel değil mi?

Posted by issue 01:22 3 yorum  



Patricia Field Türkiye'de


'Sex and The City' ve 'Devil Wears Prada' filmlerinin kostüm tasarımcısı Patricia Field Marks & Spencer için hazırladığı koleksiyonu için Türkiye'ye geldi. Koleksiyonunu Sofa Hotel'in içindeki Longtable’da tanıtan Field İstanbul'u çok beğenmiş. Satışları 24 Ekim'de başlayacak olan bu koleksiyounda Sex adn The City filminde de benzerleri kullanılan tasarımlarını görebilirsiniz.

Tasarımlarından Kareler:


Koleksiyonun tanıtım fotoğrafları Okan Bayülgen tarafından çekilmiş. Ülkemizde dünya çapında işler yapan bu kadar başarılı moda fotoğrafçıları varken Okan Bayülgen'i seçmek bence çok gereksiz bir davranış olmuş. Zaten koleksiyoun fotoğrafları incelendiğinde çok vasat olduğu da kaçınılmaz bir gerçek.

Bayülgen'in Fotograflarından bir Kare:

Posted by issue 00:46 0 yorum  



Neden?!

Evet. Artık bu moda dünyasındaki erkek kıyafeti - kadın kıyafeti ayrımına bir son istiyorum. Çünkü kadın aksesuarına bakan erkeğe gay, erkek aksesuarına bakan kadına erkeksi demekten saçma geliyor. Hem öyleyse de ne olacak?! Her neyse konudan çıkmayalım. Büyük bir ihtimalle isyanım artık neredeyse girdiğim her mağazada erkek koleksiyonuna göz atmadan, hatta en az 3-5 parça beğenmeden, hatta ve hatta arada bir bu bölümlerden alışveriş yapmadan duramıyor olmamdan kaynaklanıyor. Konunun özü için Raf Simons erkek koleksiyonundaki çantaları sizlerle paylaşmam sanırım yeterli gelecektir.



























rafbyrafsimons.comda mevcut.

Posted by Anonymous 02:28 1 yorum  



Blogging is an art

En genci 12 yaşında olan şu moda bloggerlarına bir göz atın...

***







http://tavi-thenewgirlintown.blogspot.com/

12 yaşınızdayken neler yaptığınızı bir düşünün. Annenizle ev gezmelerine gidiyor, sokağa çıkıp arkadaşlarınızla yakan top oynuyor, çizgi film izleyerek vakit geçiriyordunuz. Annenizin kendi zevkine göre aldıklarını giyiyor ve üzerinize ne geçirdiğinizi pek de önemsemiyordunuz. Haklı mıyım? Şimdi sizlere tüm bu yaptıklarınızdan ötürü pişman olacağınız birini tanıştıracağım. Bir çoğumuzun moda nedir bilmediğimiz yaşlarında, o çoktan bir stil ikonu haline geldi. Tavi, nam-ı diğer Style Rookie 12 yaşında. Beğendiği insanları taklit etmeyi, pastel boyaları, H&M'i, American Apparel'i, Cat Power'ı ve Iggy Pop'ı seviyor. Ünlülerin giydiklerini eleştiriyor ve moda dünyasında tasarımcıların stil ikonları için tasarladıkları hiçbir şeyin çirkin olmadığını biliyor. Nymag'de çıkan bir yazıyla kendisini tanıdıktan sonra hakkında birçok spekülasyon üretilmesi olağandı.

Kimileri onun annesinin ya da kendinden daha büyük yaşta bir ablasının Tavi'ye yardımcı olduğunu düşünüyor. Kimileri de bu kadar küçük yaşta Anna Sui'lerle, Balenciaga'larla, Marc Jacobs'larla tanışmış olmasını dejenerasyon olarak görüp 12 yaşında bir kız çocuğunun bunları şimdiden yaparsa 30 yaşına geldiğinde hayatın her türlü zevkini tatmış olmaktan ötürü depresyona girip intihar edeceğini düşünüyor. Sarı saçları, yeşil gözleri, henüz gelişmemiş olmasından (belki de yapılsal olarak) ötürü 0 beden ince kollu çöp bacaklı modelleri andıran silueti, elbise yaptığı t-shirtleri ve topuklu ayakkabılarıyla oldukça vintage bir görüntü yaratan Tavi'yi ayakta alkışlıyorum. Hangimiz onun yaşındayken bu kadar kadındık ki? Teen Vogue'un "Tavi Şehri Ele Geçiriyor" başlıklı yazısında ondan "favori moda bloggerlarımızdan biri" diye bahsetmesi, onun hakkında söylenen herşeye rağmen başarılı ve stil sahibi bir çocuk olduğunu gösteriyor.

***



http://fashionpirates.blogspot.com/

Peki 15inizdeyken durum nasıldı? Biraz daha büyümüş ama hala annenizle alışverişe çıkıyor ve lise sınavlarına hazırlanıyordunuz. Belki arada ufak kaçamaklarla sonradan Tanrım ben nasıl oldu da böyle bir şey aldım diyeceğiniz ufak parçalar satın alıyordunuz. Sıradaki kızımızın adı Arabelle. Ve tahmmin ettiğiniz üzere 15 yaşında. Tavi'nin kankası. Açların önünde brownie yemeyi sevmek gibi bir huyu var, internette alay ettikleriyle insanların kafasını karıştırmayı seviyor. Küçük arkadaşı Tavi'ye göre vücudu biraz daha fazla gelişmiş, o yaşlarda kızlar çabuk boy atıyor ne de olsa. Ama o da en az Tavi kadar gelişmiş bir stile sahip. Birlikte alışverişe çıkıp nasıl davrandıklarını gerçekten çok merak ediyorum. Tavi hakkındaki kuşkuların aksine, Arabella blogun herşeyiyle kendine ait olduğuna ikna ediyor sizi. Fotoğraflarını bile kendi çekiyormuş. Gardrobunuzda kullanmadığınız elbiselerden kurtulmak yerine onları nasıl değerlendirebileceğinize ve yeni kombinasyonlar elde edebileceğinize dair ip uçları veriyor. Bu kızlar gerçkten aşmış! Teen Vogue ve elle.com tarafından stil bloggerı olarak adlandırılıyor. New Jersey de yaşayan kızımız Rei Kawakubo, Junya Watanabe gibi tasarımcıları ve Lanvin, Balenciaga ve Helmut Lang gibi markaları seviyor. Doğum yeri olan Tayvan'da Taipei'de alışveriş yapmayı seviyor. Ayrıca anladığım kadarıyla deri giyme takıntısı var.

***




http://karlascloset.blogspot.com/

Ve işte sonunda reşit bir blogger! 18 yaşındaki Karla, "Karla'nın Dolabı" isimli blogu ve güzelliğiyle bir defa ziyaret edenlerin, tekrar ziyaret etmesine ve daha makul olan yaşı ve yazdıklarıyla acaba bugün ne giymiş diye merak edip hergün bloguna girmenize neden oluyor. California'da yaşayan Karla, stil bloglarını sevdiğini ve kendi stilini ve etkilendiklerini belgelendirmek için blog yazarı olmaya karar verdiğini söylüyor. California'da bulunan Fashion Institute of Design & Merchandising'de okuyor.Apperal Manufacturing'te yoğunlaşıyor ve onun için büyük tutku olan müzikle söz ve beste yazarak ilgileniyor. Teen Vogue'da yaptığı röportajında stilini, bir güveç olarak tanımlıyor; etin basitliği ve sebze olmanın kadınsılığı. Ve gizli malzeme; kendiliğinden oluş! Yves Saint Laurent onun için bir deha! O kadar cesur kıyafetlerin içerisinde kadınların nasıl da zarif ve sofistike göründüklerine hayret ediyor. Alışveriş yapmayı sevdiği yerler arasında H&M, Goodwill gibi markalar var. Net-a-porter.com'dan online alışveriş yapmayı da seviyor. Saçları, duruşu ve bakışlarıyla genç kız çizgisini yakalayan Karla, blogların insanların birbirlerinden etkilenmeleri ve fikir edinebilmeleri bakımından önemli olduğunu düşünüyor. Bloglar sayesinde edindiği arkadaşlıklardan ise son derece hoşnut.

***



www.bryanboy.com

İşte moda bloggerlarımız arasındaki en çılgını, en eğlencelisi ve en ünlüsü. Karşınızda Bryanboy. Flipinli BB 21 yaşında ve uzun zamandır blogluyor. Öyle ki bryanboy.com'u açmadan önce insanların çantalarında ne var ne yok merak ettiği için insidemybag.com diye bir blogu varmış. İnsanlardan çantalarının içerisinde neler olduğunu fotoğraflamalarını istiyormuş. Onu Marc Jacobs'ın yaptığı jestle tanıyanlarınız olabilir. Bilmiyorsanız söyleyeyim; Marc, çantalarından birine Bryanboy'un adını verdi! Sonra da çantanın prototipini Bryanboy'a gönderdi. Dünya üzerinde kaç kişiye böyle bir zevki tatmak nasip olur bilmiyorum ama BB için hayallerin gerçeğe dönüştüğünün kanıtıdır diyebilirim. 0 bedeni ve estetik düşkünlüğüyle Bryanboy bulunduğu ortamda sıyrılıp dikkatleri üzerine çekmeyi beceriyor. Hergün mailine baktığında en az bir tane "i love bryanboy" yazan bir kağıdı tutan bir hayranının fotoğrafı ile karşılaşıyor. Bunların arasında Marc Jacobs'ın da olduğunu söylememe gerek var mı? Part-time modellik yapıyor ve Marc Jacobs sonbahar/kış koleksiyonunun reklamları için ondan esinlenerek bir reklam kampanyası hazırladı. Bunun için de ona çok benzeyen bir model kullandı. 0 beden kotlarının içine sığamadığında kendini şişman bulan Bryanboy, dünyanın dört bir yanından hayran kitlelerine sahi polmasına rağmen son derece mütevazi. En büyük zevki alkolle birlikte internette saatler geçirmek!

***

Posted by ilke 17:19 0 yorum  



The Aoki Newsprint White-T


Mükemmel insan Cory Kennedy sevgili arkadaşı Steve Aoki için bir t-shirt tasarlamış. Limited edition olan bu t-shirt Cory'nin tasarımı üstüne bir de Aoki bonusu var. Fiyatı ise 50$+shipping. Enfes.

Posted by issue 14:04 0 yorum  



HeadHoods

Fınally A hoddy we can believe in! -Obama-

Sizde kapüşonunuzun üstünede Brack Obama, Elvis Presley gibi ünlü insanları taşımak ister misiniz? Headhoods firması uzun zamandır bu konuda kendini geliştiren, değişik tasarımlar yapan bir firma. Bu dönemde Obama'yı kapüşonun üstünede taşımak isteyen insan sayısı bir hayli fazlaymış. Bende sokakta kapüşonum üstünde Cory Kennedy ile dolaşmak istiyorum.

http://headhoods.com/

Posted by issue 12:47 0 yorum  



2008 AW: Must-haves of the Season

Bu sonbahar nelere sahip olmak isterdim diye düşündüm, işte 2008 AW koleksiyonlarının en ilgimi çeken parçaları..

1- Çanta olarak 2 favorimden biri kesinlikle bu Alexander McQueen. Bu sezon her yerde İngiliz esintileri göreceğiz.


Diğer favorim olan bu Salvatore Ferragamo'ya ilk görüşte aşık oldum.


2-Gözlük konusunda birinciliği Marc Jacobs'a, ikinci sırayı ise Michael Kors'un nerd-vari gözlüklerine verdim.



3-Bu sezonun en büyük trendlerinden birisi dantel. Topshop'ın Unique koleksiyonundaki bu elbise bazen bayağı durabilen danteli gayet başarılı bir şekilde kullanıp masum bir görünüş yakalamış.

Ayrıca Kate Moss koleksiyonundaki bu yeleği de beğendim.

4-Siyahın modası hiç geçmiyor ama bu sezon goth imajlarla daha sık karşılaşacağız gibi görünüyor. Elbise Luella'dan.



5-Pelerinler de sezonun gözdelerinden olacak. Aşağıdaki Jaeger pelerin benim favorim.



6-Yüksek ve bel kısmı bol pantolonlarla -diğer bir deyişle MC Hammer pantolonlarıyla- bu yıl pek bir iç içe olacağız. Herkese yakışacağını düşünmediğim bu pantolonlar paçaları kısa olduğu için bacakları daha uzun gösteriyorlar.


Louis Vuitton 2008 AW

7-Dolce & Gabbana koleksiyonundaki herşeye sahip olmak istiyorum desem sanırım abartmış olmam. Bu koleksiyonunda Kraliçe 2. Elizabeth'ten esinlendiklerini açıklayarak herkesi şaşırtan ikili, "Kraliçe'den ilham mı alınırmış" diyenlerin çenesini kapamış gibi görünüyor. Yukarıda bahsettiğim pantolon modelinden de birkaç tane bulunuyor koleksiyonda, onların ve başörtülerinin ilham kaynağı ise tabii ki İngiltere Kraliçesi. Ayrıca normalde ekoseye sinir olan biri olarak ekoseli elbiselere de bayıldım. O ekoseli yüksek bel eteği de istiyorum.


Posted by zerofeelings 12:38 0 yorum  



You're my teddy bear Lagerfeld!!


Çoğu ünlü insanın maskot bebeklerini satıldığını görüyoruz. Ancak bu bir maskot bebek değil! Bu Karl Lagerfeld'den esinlenerek yapılmış bir oyuncak ayı. Bir Lagerfeld klasigi olan güneş gözlükleri ve siyah takım elbise ile süslenmiş olan ayı bu ay piyasaya çıkacakmış. Ayrıca küçük peluş ayının kemerinde 'KL' harfleri yazıyor. İşte şimdi tam bir Lagerfeld oldu!

Posted by issue 11:50 0 yorum  



tartan takes over the world

Garip bir tesadüf -ya da başını Anna Wintour'un çektiği dev bir moda komplosu- eseri İskoçya'dan ekoseden gına gelmiş olarak dönerken uçakta karıştırdığım moda dergilerinin tamamı ekose doluydu. Görünüşe bakılırsa 2008 sonbahar-kışının en büyük trendi tartan, yani ekose desenli kumaşlar olacak. Yanlış hatırlamıyorsam 8 yıl kadar önce ülkemiz modasında büyük çıkış yapan ekoselilerinizi dolabınızın tozlu köşelerinden bulup çıkarmanın zamanı gelmiş gibi görünüyor.




Dolce and Gabbana 2008 AW koleksiyonunda abartılmış örneklerini gördüğümüz tartan modasına fazla kaptırıp masa örtüsüne sarınmış gibi görünmemekte fayda var. Ayrıca çok-fena-punkım imajı vermemek için kırmızıdan daha farklı renkler tercih edebilir ya da fırfır gibi feminen detaylara yönelebilirsiniz. Özellikle fırfırlı gömlekler ve etekler bu sezon çok moda.




Sevgilim Aggy ve House of Holland 2008 AW

Posted by zerofeelings 13:39 0 yorum  



CROCS



Yaz aylarında spor ayakkabı giymek size de işkence geliyorsa crocs'lar tam size göre. Bir teki 150 gr. olan bu ayakkabılar artık dünyada ve ülkemizde bir hayli moda. Crocs'ların özel delikleri sayesinde hava dolaşımı ayaklarınızın terlememesini sağlıyor. Büyük küçük bir çok insanın ayağından düşürmedeği crocs'lar gerçekten çok rahat. İlk başta sizde benim gibi itici bulabilirsiniz ancak ayağınıza bir kere giydikten sonra vazgeçemeyeceksiniz.




George Bush'da crocs giyenler arasında!?

Posted by issue 18:34 5 yorum  



Betsey Johnson

1942 yılında Connecticut'da doğan Betsey Johnson, gençliğinde Andy Warhol, Edie Sedgwick, Velvet Underground gibi ünlü isimlerle gezip tozan biriydi. O zamanlar sadece arkadaşları için tasarım yapan Betsey, Edie'nin son filmi Ciao! Manhattan'daki giysileri tasarlayan kişiydi aynı zamanda.

1969 yılında New York Yukarı Doğu Yakası'nda (yay!! we love upper east siders) Betsey Bunki Nini adlı ilk butiğini açtığında kimse ona yatırım yapmak istememişti. Sponsorsuz olarak yola çıkan ve tamamen kendi parasıyla işe koyulan Betsey'nin uçuk kaçık tasarımlarının bu kadar tutacağını kimse tahmin edememişti belli ki.



Karakteri ve giysileriyle moda dünyasındaki en ilginç insanlardan biri olan Betsey Johnson bugün dünyada 45'ten fazla butiğe sahip bir isim. Meksika'da Villa Betsey adında bir evi, ve canı istediğinde 8-10 kişilik gruplara kiraladığı Betseyville adlı bir oteli var. Aynı zamanda göğüs kanseriyle savaşıp hastalığı yenmiş.



Betsey ne yapsa bayılıyorum ama en çok hoşuma giden tasarımları elbiseleri ve çantaları. Ayrıca şu sıralar web sitesinde indirim var ve 100 doları geçen siparişlerden gönderim ücreti alınmıyor. Bence mutlaka dolabınızda bir Betsey elbise bulunmalı.

Posted by zerofeelings 13:12 0 yorum