Dekorasyon Modası



Tasarımcıların vitamin deposu
Antik Yunan'da gelecek tahminlerinin yapıldığı Delphi tapınağının kutsal kitaplarından birkaçını karıştırdım. Nelly Rodi, Milou Ket, Carlin, The Mix ve WGSN gibi trend ajanslarının Türkiye temsilcilerinin yazılarını okudum. Kutsal kitapların sayfalarını araladım:)
Farkında olmadan her sezon kendimizi farklı akımların etkisi altında hissediyoruz. Her sezon dekorasyon ve modada farklı hikayeler ve temalar dört bir koldan bizi sarıyor. Yaşananlar ya da yaratılanlar bir tesadüf değil. Bizler bugünü yaşarken, trend avcıları gündelik yaşamlarımızı büyüteç altına alıp beş yıl sonraki ruhsal ihtiyaçlarımızı araştırıyorlar. Örneğin, Irak-Amerika savaşından sonra danteller ve incilerle süslü romantik görüntülerin hayatımıza girmesinin altında, savaş sonrası ihtiyaç duyduğumuz duygusallığı yaşatmak var.
Seyahatler, yaşam tarzlarımız, moda ve dekorasyon için bilimsel bir çalışmayla fikirler üretiliyor. Sosyolog, psikolog, gazeteci, tasarımcı, pazarlamacı ve fotoğrafçılardan oluşan ekipler araştırmalarını yapıp altı ayda bir toplanıyorlar. Bu toplantıdan önce kimse birbirini görmüyor ve konuşmuyor, fakat konuşulanlar şaşırtıcı derecede aynı oluyor. Bu veriler. Nelly Rodi, The Mix, Carlin, Milou Ket gibi ajansların kitaplarında üretici firmalara rehberlik ediyor. WGSN ise her gün güncellenen internet sitesiyle tasarım ve modayla olan iletişimimizi maksimum düzeyde tutuyor. Gelecek tahminlerinin gizli olduğu bu kitapları Türkiye'ye getiren ajans temsilcileri var. Bu kitaplar, tasarımcılar ve firmalar için birer vitamin deposu niteliğinde.



2007 den Kısacık öneriler;)

Antik, 1930'lar, Dekoratif sanat ve 20'ler, Spiritüalizm, Bahçeler için dekoratif nesneler, 1950'ler, XVIII. yüzyıl, Maksimalizm, 60'ların ruhu ,70'lerin pop tarzı ve renkleri, Hint etkileri.
Mobilyalar için;
Kolçaksız kanepeler
Dinlenme koltuklan
Kromlar ve parlak metaller
Art Nouveau
Şark usulü sedir
Kıvrımlı formlar ve küflü görüntüler
Country tarzı
1960' arın mobilyaları
Endüstriyel düzenlemeler

Posted by a.mahramanlıoğlu 21:53  

0 Comments:

Post a Comment