Blogging is an art

En genci 12 yaşında olan şu moda bloggerlarına bir göz atın...

***







http://tavi-thenewgirlintown.blogspot.com/

12 yaşınızdayken neler yaptığınızı bir düşünün. Annenizle ev gezmelerine gidiyor, sokağa çıkıp arkadaşlarınızla yakan top oynuyor, çizgi film izleyerek vakit geçiriyordunuz. Annenizin kendi zevkine göre aldıklarını giyiyor ve üzerinize ne geçirdiğinizi pek de önemsemiyordunuz. Haklı mıyım? Şimdi sizlere tüm bu yaptıklarınızdan ötürü pişman olacağınız birini tanıştıracağım. Bir çoğumuzun moda nedir bilmediğimiz yaşlarında, o çoktan bir stil ikonu haline geldi. Tavi, nam-ı diğer Style Rookie 12 yaşında. Beğendiği insanları taklit etmeyi, pastel boyaları, H&M'i, American Apparel'i, Cat Power'ı ve Iggy Pop'ı seviyor. Ünlülerin giydiklerini eleştiriyor ve moda dünyasında tasarımcıların stil ikonları için tasarladıkları hiçbir şeyin çirkin olmadığını biliyor. Nymag'de çıkan bir yazıyla kendisini tanıdıktan sonra hakkında birçok spekülasyon üretilmesi olağandı.

Kimileri onun annesinin ya da kendinden daha büyük yaşta bir ablasının Tavi'ye yardımcı olduğunu düşünüyor. Kimileri de bu kadar küçük yaşta Anna Sui'lerle, Balenciaga'larla, Marc Jacobs'larla tanışmış olmasını dejenerasyon olarak görüp 12 yaşında bir kız çocuğunun bunları şimdiden yaparsa 30 yaşına geldiğinde hayatın her türlü zevkini tatmış olmaktan ötürü depresyona girip intihar edeceğini düşünüyor. Sarı saçları, yeşil gözleri, henüz gelişmemiş olmasından (belki de yapılsal olarak) ötürü 0 beden ince kollu çöp bacaklı modelleri andıran silueti, elbise yaptığı t-shirtleri ve topuklu ayakkabılarıyla oldukça vintage bir görüntü yaratan Tavi'yi ayakta alkışlıyorum. Hangimiz onun yaşındayken bu kadar kadındık ki? Teen Vogue'un "Tavi Şehri Ele Geçiriyor" başlıklı yazısında ondan "favori moda bloggerlarımızdan biri" diye bahsetmesi, onun hakkında söylenen herşeye rağmen başarılı ve stil sahibi bir çocuk olduğunu gösteriyor.

***



http://fashionpirates.blogspot.com/

Peki 15inizdeyken durum nasıldı? Biraz daha büyümüş ama hala annenizle alışverişe çıkıyor ve lise sınavlarına hazırlanıyordunuz. Belki arada ufak kaçamaklarla sonradan Tanrım ben nasıl oldu da böyle bir şey aldım diyeceğiniz ufak parçalar satın alıyordunuz. Sıradaki kızımızın adı Arabelle. Ve tahmmin ettiğiniz üzere 15 yaşında. Tavi'nin kankası. Açların önünde brownie yemeyi sevmek gibi bir huyu var, internette alay ettikleriyle insanların kafasını karıştırmayı seviyor. Küçük arkadaşı Tavi'ye göre vücudu biraz daha fazla gelişmiş, o yaşlarda kızlar çabuk boy atıyor ne de olsa. Ama o da en az Tavi kadar gelişmiş bir stile sahip. Birlikte alışverişe çıkıp nasıl davrandıklarını gerçekten çok merak ediyorum. Tavi hakkındaki kuşkuların aksine, Arabella blogun herşeyiyle kendine ait olduğuna ikna ediyor sizi. Fotoğraflarını bile kendi çekiyormuş. Gardrobunuzda kullanmadığınız elbiselerden kurtulmak yerine onları nasıl değerlendirebileceğinize ve yeni kombinasyonlar elde edebileceğinize dair ip uçları veriyor. Bu kızlar gerçkten aşmış! Teen Vogue ve elle.com tarafından stil bloggerı olarak adlandırılıyor. New Jersey de yaşayan kızımız Rei Kawakubo, Junya Watanabe gibi tasarımcıları ve Lanvin, Balenciaga ve Helmut Lang gibi markaları seviyor. Doğum yeri olan Tayvan'da Taipei'de alışveriş yapmayı seviyor. Ayrıca anladığım kadarıyla deri giyme takıntısı var.

***




http://karlascloset.blogspot.com/

Ve işte sonunda reşit bir blogger! 18 yaşındaki Karla, "Karla'nın Dolabı" isimli blogu ve güzelliğiyle bir defa ziyaret edenlerin, tekrar ziyaret etmesine ve daha makul olan yaşı ve yazdıklarıyla acaba bugün ne giymiş diye merak edip hergün bloguna girmenize neden oluyor. California'da yaşayan Karla, stil bloglarını sevdiğini ve kendi stilini ve etkilendiklerini belgelendirmek için blog yazarı olmaya karar verdiğini söylüyor. California'da bulunan Fashion Institute of Design & Merchandising'de okuyor.Apperal Manufacturing'te yoğunlaşıyor ve onun için büyük tutku olan müzikle söz ve beste yazarak ilgileniyor. Teen Vogue'da yaptığı röportajında stilini, bir güveç olarak tanımlıyor; etin basitliği ve sebze olmanın kadınsılığı. Ve gizli malzeme; kendiliğinden oluş! Yves Saint Laurent onun için bir deha! O kadar cesur kıyafetlerin içerisinde kadınların nasıl da zarif ve sofistike göründüklerine hayret ediyor. Alışveriş yapmayı sevdiği yerler arasında H&M, Goodwill gibi markalar var. Net-a-porter.com'dan online alışveriş yapmayı da seviyor. Saçları, duruşu ve bakışlarıyla genç kız çizgisini yakalayan Karla, blogların insanların birbirlerinden etkilenmeleri ve fikir edinebilmeleri bakımından önemli olduğunu düşünüyor. Bloglar sayesinde edindiği arkadaşlıklardan ise son derece hoşnut.

***



www.bryanboy.com

İşte moda bloggerlarımız arasındaki en çılgını, en eğlencelisi ve en ünlüsü. Karşınızda Bryanboy. Flipinli BB 21 yaşında ve uzun zamandır blogluyor. Öyle ki bryanboy.com'u açmadan önce insanların çantalarında ne var ne yok merak ettiği için insidemybag.com diye bir blogu varmış. İnsanlardan çantalarının içerisinde neler olduğunu fotoğraflamalarını istiyormuş. Onu Marc Jacobs'ın yaptığı jestle tanıyanlarınız olabilir. Bilmiyorsanız söyleyeyim; Marc, çantalarından birine Bryanboy'un adını verdi! Sonra da çantanın prototipini Bryanboy'a gönderdi. Dünya üzerinde kaç kişiye böyle bir zevki tatmak nasip olur bilmiyorum ama BB için hayallerin gerçeğe dönüştüğünün kanıtıdır diyebilirim. 0 bedeni ve estetik düşkünlüğüyle Bryanboy bulunduğu ortamda sıyrılıp dikkatleri üzerine çekmeyi beceriyor. Hergün mailine baktığında en az bir tane "i love bryanboy" yazan bir kağıdı tutan bir hayranının fotoğrafı ile karşılaşıyor. Bunların arasında Marc Jacobs'ın da olduğunu söylememe gerek var mı? Part-time modellik yapıyor ve Marc Jacobs sonbahar/kış koleksiyonunun reklamları için ondan esinlenerek bir reklam kampanyası hazırladı. Bunun için de ona çok benzeyen bir model kullandı. 0 beden kotlarının içine sığamadığında kendini şişman bulan Bryanboy, dünyanın dört bir yanından hayran kitlelerine sahi polmasına rağmen son derece mütevazi. En büyük zevki alkolle birlikte internette saatler geçirmek!

***

Posted by ilke 17:19  

0 Comments:

Post a Comment