Dior Homme=Stil Curcunası


Sobermag'den komşum pek bir hörmetli meri keyt hanımın astronomik teklifi sonucu kendimi bu satırları yazarken buldum. Radar'ın sadece 1 gününden nasiplenip daha da zayıflayan yeni fasyonal yazarı quaqua yani bendeniz, bundan sonra erkek modasıyla ilgili düşünce ve hislerimi sizinle bu pek güzel fashionalism'de sizlerle paylaşacağımdır. Herkeslere merhabalar demek isterim evvela.

İlk yazım için az gittim uz gittim ve şu dünya üzerindeki en tarz sahibi erkeklerin üzerinde bir yerlerde karşılaşabileceğiniz Dior Homme'den ve bunu takiben, güzel ülkemin erkek modasına olan yakın takibinden bahsetmeye karar verdim.

2001 yılında Fransız modacı Hedi Slimane tarafından yaratılan bu stil curcunası, şıklık ve stil sahibi olmak denen tanımların insan gözü üzerine bugüne kadar yansıtılmış en kusursuz hali kanaatimce. Dar kesimlerin kendini ön plana çıkardığı ve yürürken kendinizi adeta bir rockstar edasında bulabileceğiniz Dior Homme, siz bayan okuyucularımızın "eeh, öeehhh" diye iç geçirmenize neden olan bir dolu müzik grubu elemanının(özellikle İngiliz gruplar) tercihi aynı zamanda.

Gavurun skinny diye adlandırdığı dar paça pantolonlar ve ince yakalı gömleklerin baş rolde olduğu Dior Homme, aksesuar denen şeyin erkek giyiminde ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu bizlere gösteriyor. Aksesuarlar Dior Homme kreasyonlarının kilit noktası esasen.Zaten gayet dikkat çekici olan kıyafetler bu aksesuarlarla birlikte en az bir o kadar daha dikkat çekici hale geliyor. Siyah ve beyaz ağırlıklı renkler ise kolleksiyona hakim.

Fiyatlar ise havalarda uçmakta. Meri Keyt'in bana yaptığı astronomik teklif kadar olmasa da sıfırların bol olduğu rakamlar var etiket üzerlerinde. Bir t-shirt ya da gömlek minimum 350 euro civarında geziniyor. Size benden bir tüyo, Topman'de ara sıra Dior Homme modellerinin çok az değiştirilmiş ve neredeyse aynısı olarak kalmış gömlek, pantolon ve naylon mont modellerine rastlayabiliyorsunuz. Aksesuar bölümünde ise o ince askıların, kemer ve kravatların çoğuna ulaşmak mümkün. İyi takip etmekte fayda var.

Ama gelin görün ki, bu tarz giyimin halkımız arasında "bizim oğlan elden gidiyor" diye adlandırılması kuvvetle muhtemel. E tabii bundan 50 yıl sonra da hala kendi bedeninden 2 beden büyük kıyafetler seçerek içinde kaybolmayı yeğleyecek ultra stil sahibi insanımız sağolsun. Erkek modasından zerre kadar bile nasiplenmiş çok az insan var sokaklarda. İstanbul gibi kozmopolit bir şehirde hala kendi sokak modamızı yaratamamış ve tek tip dolaşıyor olmamız ise içler acısı. Ne fena!!!

Yazarken aslında bu son paragrafın daha sonra ayrı bir yazıya başlık konusu olması gerektiğine karar verdim. O yüzden üstünüze çok fazla gitmeyeceğim gençler. Bir iki gerekli adres verip havuza gidiyorum.
















Posted by quaqua 19:23  

3 Comments:

  1. ilke said...
    Fotoğraflara bakınca eeh, öeeh diye iç geçirdim.
    zerofeelings said...
    evet sevgili merikeytttt. boys in tight pants. oh. yes.
    ezgi said...
    hedi slimane (adı üstünde, slim) yanlış hatırlamıyorsam brad pitt'in damatlık smokinini de tasarlamıştı. üstüne franz ferdinand kıyafetlerinde de parmağı var. seviyoruz. bayılıyoruz.

Post a Comment