Merve Tuna: Rüyalarındaki Rahatsızlıklarını Tasarımlarına Yansıtıyor



Merve Tuna'nın sessiz görüntüsünün altında renkli bir dünyasının olduğu ortada, bize biraz o renkli dünyadan bahseder misiniz?

Çevrede her şey birbiriyle ilişkili ve tasarım bunu fark etme süreci benim için bir anlamda. Dışarı renkli yansıyor bir şeyler sanırım ama aslında düşüncelerimde en azından siyah beyaz olduğumu söyleyebilirim. Çok kararsızlık yaşarım fakat onlar da problemden çok kendimle ilgili fark etmediğim şeyleri fark etme sürecidir. Neyi neden yaptığımı sorgularım hep…

Genç yaşta olmana rağmen tasarımların etkileyici ve çok konuşuluyor. Sence bunun sebebi nedir? Genç yaşta yakaladığın başarı mı yoksa diğer tasarımcılara göre tasarımlarındaki farklılıklar mı?


http://wwww.flufoto.comekibiyle gerçekleştirmiş.

Kendimi başarılı olarak görecek noktada bulmuyorum, öyle olduğumu düşündüğümde başka bir şeye de geçebilirim belki. Henüz epey başındayım. Bir yerde görünmesi yada başkasıyla kıyaslanması için değil de kendim için yapıyorum ve belki kriterlerim farklı olduğu için işlerim farklı diğerlerinden.

Herkesin ilerdeki mesleği hakkında hayalleri vardır. Hiç kanserli dokulardan esinlenerek tasarımlar yapacağınız aklınıza gelir miydi?

Yıllar önce tasarımcı olmak istiyordum ama nasıl şeyler tasarlayacağımı bilmiyordum. Endüstriyel tasarımı bitirdiğimde de giysi yapmayı düşünüyordum fakat yaparsam nasıl şeyler yapacağımı bilmiyordum. Son bir yıldır yaptığım işler bunları görmek için yaptığım işler, ticari olmaktan çok deneysel olmaya yakınlar ki bu çizgiyi korumak istiyorum. Kanserli hücrelerden yola çıkarak bir şey yapacağım aklıma gelmezdi, geldiğinde de doğru zamandı yapmak için.

Tasarımlarınızda hep en çirkini aramak üzerine yoğunlaştığınızı belirtiyorsunuz, bunun sebebi nedir?

Bunun rüyadaki tutarlılığı sağlayacağını düşünüyorum. Günlük hayatta rahatsız olduğu şeyleri görmezden gelmesi kişinin kendini kandırması aslında. Rüyada ise bilinçaltına atılan rahatsızlık verici olan şeyler de dahil her şey çok açık. Rüya en önyargısız ve dürüst olduğu yer insanın kendisine karşı ve ben bunu güne taşımaya çalışıyorum beni rahatsız eden şeyleri tasarımlarımda kullanarak.

Kendinizi endüstri ürünleri ya da moda tasarımcısı şeklinde tanımlamak yerine tek başlık altında 'tasarımcı' diye nitelendirmişsiniz. Yine de kendinizi hangi alana daha yakın hissetiğinizi bizimle paylaşır mısınız?

Kendimi kısıtlamayı sevmiyorum, ne endüstriyel tasarımcıyım ne de giysi tasarımcısı demem belki daha bile mantıklı ikisini de yapıyorum demektense. Yeni bir şey üretebilmenin bir yolu da o işin dışında olmak…

Ev eşyaları, kıyafetler, ayakkabılar tasarlıyorsunuz. En çok hangi tasarımları yaparken zorlanıyorsunuz?

Tuna'nın Hotiç ile olan çalışması:


Her tasarımda kendimi zorluyorum ve bu bazen sonucu oldukça kötü etkiliyor, kişisel zorlamamın dışında teknik alana daha yakın ve binlerce kişinin kullanması planlanan endüstriyel tasarımlar yapmaktan hoşlanmıyorum. Benim düşünce yapım genelde binlerce olan şeyi tersine çevirmeye çalışmak ki o da bazen teknik olarak binlerce üretilemeyecek yada üretilse bile binlerce satmayacak ürünler oluyor sonuçta. Endüstriyel tasarımcının kendini kullanıcıların yerine koyması beklenir. Ben kendimi düşünebiliyorum en iyi sadece ve belki standart bir kullanıcı olmadığım için de standart ölçülerde başarılı bir endüstriyel ürün olmuyor o ürün.

Hackingcancer-hat isimli tasarımınız bir hayli ilginç. Nereden ilham alarak bu şapkayı tasarladınız?



Olan giysilerin üzerine kanser hücreleri ekleyerek başladım. Hunchback/kambur isimli olanı yapmaya başladığımda kazağın sırtına onu parçalamış dev 1 kambur eklemeyi düşünüyordum. Saatlerce ördüm ama örerken nerede duracağımı bilmiyordum pek. Durduğumda ise hayal ettiğim kadar büyük değildi ve çoktan gezici bir kanser halini almıştı, beyin kanseri gibi mesela şapka olduğunda. Sonra hunchback için küçük bir parçanın yeterli ve çekici olacağına karar verdim. Hunchbackteki kanserin hacking cancer hat in neredeyse yüzde biri olduğu düşünülürse trajik bir süreçti. Bazen sırf süreci sevdiğim için sonunu bilmeden yapıyorum ve sonu o şapka gibi olabiliyor.

Sosyal hayatta kendinize has tarzınızla dikkat çekiyorsunuz. Benim bile ilk dikkatimi Istanbul Streetstyle fotoğraflarında çektiniz. Genel olarak hangi tarz ya da akımları beğenerek kullanıyorsunuz?

Tesadüfen bulduğum ve beğendiğim parçalar benim için yeni dönemimin başlangıcı oluyor. Mavi çiçekli eteği beğenip giymeye başladıktan sonra önceden hiç sevmediğim maviyi sevmeye başlamak gibi. Moda olduğunda bir şey giymeyi bırakıyorum onu . Sezondan neredeyse hiç alıveriş yapmıyorum klasik ve ucuz bir parça olmadığı sürece. Bilinçli olarak takip etmiyorum hiç bir şeyi. Tezgah yada küçük semt dükkanlarını seviyorum genelde yaşlı işler satan.

'2'debir' adlı moda dergisinin moda çekiminde modellikte yaptınız. Sizce hangisi daha zor modellik yapmak mı? Tasarım yapmak mı?

Tuna'nın '2debir' deki modellik çalışması:



Modellik yapmaya başlasaydım herhalde o da zorlaşmaya başlardı benim için, ama o çekim ekip de sayesinde oldukça kolay geçti diyebilirim.

Bu güzel sohbet için teşekkürler Merve.
Ben de teşekkür ederim Asya.

http://wwww.mervetuna.com

Posted by issue 22:20  

1 Comment:

  1. pansy said...
    Çok başarılı olmuş Asyacım ellerine sağlık.

    Hotiç tasarimlarına ayrı bayıldım yanlız istiyorum.

Post a Comment